-
Sağlık alanında yaşanan gelişmeler, insan ömrünün uzamasına ve yaşlı nüfusun artışına sebep olmuşken, bulaşıcı olmayan hastalıkların görülme sıklığında da bir artış kaydedilmiştir. Özellikle kalp ve damar hastalıkları, günümüzde en önemli ölüm nedenleri arasında yer almakta ve 70 yaş altındaki bireylerdeki ölümlerin üçte birini oluşturmakta. Küresel ölçekte bu hastalıklar, önümüzdeki süreçte de ölümün en yaygın nedenleri arasında olmaya devam edeceği öngörülmektedir.
Dünya genelinde 300 milyon insan kalp hastalıklarıyla yaşamını sürdürürken, 2 milyar insan kalp hastalığı riski altında bulunuyor. Ülkemizde de sağlık problemleri arasında kalp ve damar hastalıkları ciddi bir yer tutmakta; Türkiye İstatistik Kurumu'nun 2022 yılı verilerine bir bakış, ölümlerin yaklaşık yüzde 35,4'ünün dolaşım sistemi hastalıklarından kaynaklandığını ve üç dakikada bir kişinin bu nedenle hayatını kaybettiğini ortaya koymaktadır.
Risk faktörleri olarak bilinen tütün kullanımı, sağlıksız beslenme, hareketsiz yaşam tarzı, obezite ve diyabet gibi sebeplerin kontrol altına alınmasıyla kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölümlerin yüzde 80'inin önlenebileceği bilinmektedir. Sağlıklı bir yaşam biçiminin benimsenmesi, erken teşhis ve uygun tedavi metotlarıyla kalp sağlığının korunması mümkün. Bu doğrultuda aile hekimleri tarafından risk faktörlerine yönelik taramalar yapılmakta, erken teşhis edilen hastalıklar düzenli olarak izlenmekte ve bunların yol açabileceği olumsuzluklar kontrol altına alınmaya çalışılmaktadır. Amaç, bireylerin fonksiyon kaybına uğramalarını ve engelli hale gelmelerini önlemektir.
Halkın kalp sağlığı konusunda bilinçli olması büyük önem taşımakta ve bu bilinç, erken ölümlerin önlenmesi adına kritik bir rol oynamaktadır. Bu bağlamda toplum sağlığının korunmasına yönelik çalışmalara hız kesmeden devam edilmeli ve bilinçlendirme faaliyetlerine ağırlık verilmelidir.
#sağlık #kalpsağlığı #damarhastalıkları #halksağlığı #toplumsağlığı #bilinçlendirme
Yorumlar
Yorum Yap