Vücudumuzdaki emir komuta zincirlerden birisi; Savunma Sistemimiz
Her insan hayatında mutlaka bakteriyel, virüs veya başka bulaşma yollarından
hastalık geçirmiştir. Kimi hastalıklara bağışıklık kazanırız kimisine karşı aşı geliştirilir
veya kimisinde de çocukken olduğumuz hastalık bizi ileriki bir yaşımızda tekrar
ziyaret eder. Hastalıkların bulaşmasındaki virüs ve patojenik bakteriler gözümüzle
göremeyeceğimiz kadar küçüktürler. Çünkü bu hastalık yapıcı minik canlıların
boyutları Nanometre cinsinden hesaplanmaktadır. Çıplak gözümüzle göremediğimiz
bu zararlı etkenlere karşı yine istesek dahi göremeyeceğimiz savunma
sistemimizdeki kahraman hücrelerimiz yer alır. Bu savunma hücrelerimiz biz günlük
yaşantımızın içerisinde temel ihtiyaçlarımızı giderirken, bir yerden başka bir yere
giderken veya biz uyuyor olsak bile harıl harıl çalışmaya devam ederler…
Savunma sistemimizde birden fazla farklı savunma hücresi bulunur. Her birinin
farklı bir görevi olan savunma hücreleri aslında birbirine bağımlı durumdadır.
Herhangi bir savunma hücresinin yokluğu veya eksik, yarım olması halinde tüm
sistem çökecektir. Birbirine bu kadar bağlı olan savunma hücreleri aynı askeri
sistemdeki gibi emir komuta zinciriyle hareket ederler. Örneğin B hücreleri ve
mikropları öldürme görevini üstlenen T hücrelerine, yardımcı T hücrelerinin haber
etmesi ile vücudumuzun ilgili yerinde mikropları yok etme hamlesi hızla gerçekleşir.
Vücudumuzun ‘’indirgenemez komplekslikte’’ olmasının bir kanıtı olan savunma
hücrelerimiz de evrimin yarım yamalak olan bir sistemin görevini eksiksiz yapacağı
yönündeki tutarsız iddialarını bu şekilde reddeder. Gözümüzle göremediğimiz
hücrelerin dahi yaratılışı ispat etmesi aslında çok mühim bir gerçektir. Her şey ama
her şeyin Allah’ın yaratması ile olduğu, bu kadar harikalığın tesadüfen kendiliğinden
olamayacağı su götürmez bir gerçektir.
‘’ Allah neyi dilerse yaratır. Bir işin olmasına karar verirse, yalnızca ona ‘’ol’’ der, o da
hemen oluverir.’’ (Al-i İmran,47)
Allah’ın ‘’Ol’’ dediğinde bir işin hemen oluvermesi O’nun aslında tahmin
ettiğimizden ve aklımızın alamayacağı büyüklükten de büyük olduğunu gösterir.
Şifaya ve iyileştirmeye yalnızca VESİLE olabilen ilaçlar gibi savunma hücreleri de,
Allah’ın dilemesiyle ile insanı sağlığına kavuşturur. Eğer Allah dilemese ve her an
bize etmekte olduğu rahmeti bir anlığına geri çekseydi şu anda gökler ve yeryüzü
birbirine karışmış, toz olup uçmuştu. Yadsınamaz sonsuz gerçeklerden olan savunma
sistemimiz, bu gerçeği bilip-gördükten sonra Allah’a kulluk etmenin ve dünya
hayatının gerçeklerini tekrar bize hatırlatan sonsuz örnekten yalnızca biridir.
‘’Ey insanlar, sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize kulluk edin ki sakınasınız.’’
(Bakara,21)